Sıtma, Sıtmanın Sebepleri Belirtileri Tedavisi

  • 21 Kasım 2022
  • Sıtma, Sıtmanın Sebepleri Belirtileri Tedavisi için yorumlar kapalı
  • 647 kez görüntülendi.
Sıtma, Sıtmanın Sebepleri Belirtileri Tedavisi

Sıtma: Sıtmaya karşı en iyi silah mutlaka çok sözedilen sıtma aşısının kullanılması olurdu. Sıtma aşısı, yapılan denemelerde umut verici olmasına karşın henüz uygulama aşamasında değildir. Bu durumda aşı hazırlanıp da sıtmaya kesin bir çözüm bulunana kadar, kısa süre için de olsa sıtmanın bulunduğu bir ülkeye gidecek olan bir kişi için tek yararlı silah profilaksi (koruyucu önlemler)dir. Bu korunma devamlı ve yeterince uzun süreli olmalıdır.
– Hastalığın bulunduğu ülkeye gelindiği gün başlamalı (8 veya 15 gün önceden başlanması yararsızdır); Kalındığı süre içinde düzenli olarak uygulanmalı; Döndükten sonra daha 8 hafta devam etmelidir. En bilinen kimioprofilaksi uygulaması haftada 6 gün 0,100 gr. klorokin veya 0,200 gr. 3 adet amodiakin alınmasına dayanır. Her ikisi de aynı derecede koruyucudur. Bir seferde alındığı zaman, klorofin’in bulantı yaptığı unutulmamalıdır. Parazitin klorokin’e karşı dirençli olduğu ülkelerde bu ilacın kullanımı azaltılabilir. Plasmodium falciparum’un yeryüzünde dağılışı Plasmodium falciparum’un (sıtmanın en sık görülen cinsi) yeryüzünde dağılışı, gelişmesi için gereken sicaklık şartlarına (ekvator çevresinde 18° ile 20°) bağlıdır. Anafel sinekleriyle taşınır. Gerçekte bu dağılış sabit değildir, bulaşma özellikle mevsimin durumuna göre olur (yağmur mevsimi sırasında ve hemen sonrasında).
Afrika’da:. Sahranın kuzeyinde, birkaç küçük bölgede yuvalanır. Cezayir’de Ougargla, Tunus’un kuzey-batısı, Libya’da Jaffo bölgesi. Sahranın güneyinde, plasmodium falciparum Güney Afrikanın kuzeyine kadar çok yayılmıştır. Sıtma Madagaskar, Comoresler ve Zanzibarda da görülmektedir.


Amerika’da: Orta Amerika’da, özellikle El Salvador, Nikaragua, Guatemala ve Honduras da durum 1976’dan bu yana ağırlaşmıştır. Güney Amerika’da tehlikeli bölgeler yalnız kuzey (Meksika, Karaibler) ve güney (Brezilya’da Sao Paulo) kıyılarında kalmıştır. Genelde plasmodium falciparum kıtanın her yanında görülmekte, bazı bölgelerde rastlanmamaktadır (Venezuella, Peru, Guyam gibi) Karaib denizinde yalnız Haiti ve Dominik Cumhuriyetine ait bazı yerler tehlikelidir. Buna karşılık, Fransız antilleri bu hastalığın alanı dışındadır.
Ortadoğu’da: Hastalık bölgeleri Türkiye, Irak ve Iran’da çok sınırlı, Suudi Arabistan ve Yemen’de çok daha geniştir.
Asya’da: Hindistan, Pakistan, Afganistan ve Nepal’de bu bölgeler çok daha genişlemiş durumdadır.
Uzakdoğu’da: Plasmodium falciparum en çok Tayland, Laos, Kamboçya, Vietnam, Malezya, Endonezya, Cilabes adaları ile Filipinlerde görülmektedir.
Okyanusya’da: Yeni Gine ve Yeni Hebridlerde hastalık çok yaygındır.
Avusturalya’da: Burada sıtma artık yenilmiş sayılabilir. Hastalık bölgesinde seyahatten sonra dikkatli olmak gerekir. Insanların çok ve uzak mesafelere seyahat ettikleri zamanımızda, sıtma artık sıcak ülkelere özgü ender bir hastalık olarak kabul edilmemeli, sıcak ülkelere yapılan seyahat dönüşlerinde çıkabilecek her türlü ateş yükselmesinde akla gelmelidir. Gerçekten de, Afrikalı birçok turist ve işçinin hastalığın bulunduğu bölgelere dağıldığı ve tersine tropikal kesimlerde yaşayanların geriye döndükleri yaz ve tatil aylarında, toplumları, bulaşma tehlikesine karşı mücadele için acilen uyarmak gerekmektedir. Seyahate çıkmadan önce başvurulacak doktor, profilaksi konusunda yeterli bilgileri verebilmeli, ayrıca hastalığı ortaya çıktığı anda tanıyarak komplikasyonları önleyebilmelidir.

Hastalığın Tanımı: Sıtma (malarya), plasmodium türündeki tek hücreli mikroorganizmaların
yaptığı ateşli bir hastalık olup, bu mikrobun dört cinsi vardır. Hastalık sinek ısırmasıyla geçer. Plasmodium türleri içinde en korkutucu olanı hiç kuşkusuz yılda 2 milyon insanı öldüren plasmodium falciparumdur. Bunun dışındaki üç tür plasmodium vivax, plasmodium ovale ve plasmodium maloriae’dir.


Şematik olarak sıtma iki aşamada gelişir: Değişik önem derecelerinde olabilen bir ateşlenme safhası ile başlar ve düzenli nöbetlerle devam eder. Kuluçka devresi plasmodium türüne göre 7 ila 28 gün arasında değişir. İlk ateşlenme (39° -40°) aniden gelir ve birkaç gün sonra nöbet halini alır. Bilinen titreme ve hararetin yanında çok ağır baş ağrıları, nevraljiler ve tutulmalarla birlikte genel durumun bozulduğu görülür. Özellikle çocuklarda sindirim bozukluklarına çok rastlanır.
Hastalık tedavi görmezse çok çabuk gelişir: elverişli durumlarda, onbeş gün ateşten sonra iyiye doğru gidebilir. Genel durum oldukça çabuk düzelir ve kesin iyileşmeye iki ila üç ay kala hastalığın tekrarlanma tehlikesi ortadan kalkar. Olabilecek komplikasyonlar Bu arada hastalığın habis sıtma denen sinsi safhaya doğru korkutucu gelişme tehlikesi her an mevcuttur. Sırası gelince bu safha ateşli bir koma halinde gerçekleşir: yüksek ateş, değişen şiddette koma ve sinir belirtileri. Bu belirtilere bilindiği gibi solgunluk ve kansızlık da eklenir. Bundan başka, böbrek ve akciğerlerde de ağır komplikasyonlar çıkabilir. Sinsi safhanın gelişimi tedavinin erkenlik derecesi ve kalitesine göre yönlenir. Tedavi görmezse, 2 veya 3 günde ölüme götürür. Konulan sıtma teşhisi, laboratuvarda yapılacak olan bir kan tahliliyle kolaylıkla onaylanır. Bu kan tahlilinden hemen sonra, hastalığa neden olan protozoerin (tek hücreli canlının) hangi plasmodium türüne ait olduğu tesbit edilir. Tahliller sıtmaya karşı herhangi bir ilaç alınmadan önce yapılmalıdır. Eğer kişi tedavi görmüşse, sero-imunolojik (serumla bağışıklık) teşhis metotlarına başvurmak gerekecektir. Sıtma hastalığının tedavisi klorokin ve amodiakin türü ilaçlara dayanır (yalnız kısmen bağışık olanlar için). Ağır ve tehlikeli durumlarda, kinin yeri doldurulmaz bir ilaçtır.