Göz Kızarıklığı, Göz Kanlanmasının Sebepleri Belirtileri Tedavisi

Göz Kızarması: Göz kızarması, konjonktivitten akut glokoma kadar giden çeşitli göz hastalıklarının habercisidir. Göz kızarması teşhisi zor olan bir problem olup ancak gözün neresinde kızarma olduğu saptanırsa anlaşılabilir. Iris ve gözbebeğinin bulunduğu saydam kornea tabakasında sklerayı örten konjonktiv bulunur. Kısmen saydam ve kılcal damarı zengin olan konjonktivden başka, göz yuvarlağını sağlam bir şekilde örten kirli beyaz renkte bir doku olan sklera vardır. Gözün arka kısmında bulunan tüm kılcal damarlar konjonktivle sklera arasından geçerler. Bu damarların şişmesinden ileri gelen göz kızarması da konjonktivde olduğu kadar gözün herhangi bir iç organında iltihaplanmaya işaret sayılabilir. O halde göz kızarması kendi başına ele alınması gereken değil, gözün bir göz uzmanı tarafından komple olarak muayene edilmesini gerektiren bir olaydır.
Bu muayenede ilk önce üç önemli işaret dikkate alınmalıdır: ağrı, fotofobi (ışığa bakamama), görme bozukluğu. Eğer ağrı yoksa Bu durumda çoğunlukla konjonktivitin altında bir kanama veya konjonktivde mikrobik iltihaplanmalar sözkonusudur (konjonktivit) Konjonktiv-altı kanamaları Genellikle konjonktivin küçük bir kısmında yerleşir ve çok açık kalan çevresi üzerinde göze çarpıcı bir hal alır. Görülen durumun dışında küçük bir travmatizma aranmalıdır. Eğer göze yabancı bir cisim kaçması sözkonusuysa tıbbi bir inceleme gerekecektir. Fakat dikkat: konjonktiv-altı kanamalar hipertansiyon, şeker veya bir kan hastalığının ilk belirtileri olabilir.

Akut Konjonktivit: iki tane birleşik özellik gösterir: göz kızarması yayılır ve göz salgı çıkararak sulanır. Bu tip kontonktivit, akıntılı, mikrobik veya alerjik olabilir. Kortizon bileşenleri bir göz uzmanı kontrolünde kullanılmalıdır, yoksa basit bir viral kontonktivit bir göz felaketine dönüşebilir.
Eğer Göz Ağrıyorsa: Bu durumda, fotofobi (ışığa bakamama) olup olmadığına bakılmalıdır. Fotofobi, kornia tabakasının aşırı duyarlı hale gelerek o bölgenin yeşil renk almasıdır. Daha çok travmatik olan kornea ülserleşmesi sık görülür. Çok ağrı yapar. Tedavisi vaktinde yapılırsa basittir: hafif bir midriyatikle göz bebeğinin genişletilmesi ve 24 saatlik bir pansumanla gözün dinlendirilmesi. Kontizon bileşenleri burada da kesinlikle sakıncalıdır. Göz damlası da yazılmamalıdır. 48 saatten fazla devam eden kornea ülserleşmesinde uzman bir doktora görünmelidir. Eğer kızarmış gözde ağrı olupta fotofobi yoksa, görme derecesi araştırılmalıdır.

Görme Derecesi: Görme derecesi 0 veya çok az ise, akut glokom sözkonusudur. Eğer az bozuksa (perde hissi) iridosiklit vardır. Akut glokom, çoğunlukla kadınlarda 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Üç önemli belirtiyle görülür. Görme derecesinin oldukça düşmesi, şiddetli baş ağrıları ve özellikle kornea çevresinin kızarması. Hepatit krizini akla getirebilecek şekilde bulantı ve kusmalar da görülür. Kornea bulanık süt renginde, iris rengini kaybetmiş, çok büyümüş gözün hacmi artmıştır. Glokom, hastanın göz uzmanı bulunan bir hastaneye gönderilerek acil tedavisini gerektirir. Gözbebeğini genişleten kolir ilaçları ile (salgıları kurutan, gözün popillasın genişleten bir ilaç) iğnesi kesinlikle atropin sakıncalıdır.