Astım, Astım Krizinin Belirtileri Sebepleri Tedavisi

  • 09 Kasım 2022
  • Astım, Astım Krizinin Belirtileri Sebepleri Tedavisi için yorumlar kapalı
  • 318 kez görüntülendi.
Astım, Astım Krizinin Belirtileri Sebepleri Tedavisi

Astım Krizi:Daha önce hiçbir belirti göstermeksizin aniden ortaya çıkabilir. Verdiği boğulma hissi korkutucu olur. Acil durumlar sınıfına girer. Bu nedenle özelliklerini tanımak yararlı olur. Çoğu zaman bu kriz solunum yollarındaki mukozaların aşırı salgılaması sonucu oluşan bir burun akmasıyla başlar. Astım krizleri bronşlardaki kasılmalar ve bronş duvarını örten mukozanın şişerek tıkanma yapmasından olur. Her yaşta rastlanılmasına karşın çocuklarda beliren krizlerin ergenlik döneminde kaybolduğunu bilmekte yarar vardır. Tipik astım krizi, solunum yetersizliği ya da güçlüğü demektir.
Özellikleri şunlardır:
• Saatleri: daha çok geceleri birdenbire başlar.
Ritm ağırlığı: dakikada 10 – 15 kez soluk alıp vermek.
Soluk verme süresi: soluk alma kısa, soluk verme uzun, sesli, islığa benzer ve uzaktan duyulur şekildedir. Diğer taraftan kriz sırasında hastanın durumu da düşündürücüdür. Yatağında hareketsiz oturmuş şiddetli bir hava gereksinimi içinde, göğsünü boşaltmasına engel olan bu solunum güçlüğüne karşı mücadele vermektedir. Ağır adale zorlanmasından dolayı, şakaklarında hafif terlemeler görülür. Ağrısız, ateşsiz ve zorlamadan ileri gelen hafif bir ritm hızlanması dışında kalbe ilişkin olmayan bu işaretler bir yandan hastayı ve çevresindekileri rahatlatırken (enfarktüs olmaması), diğer yandan acil olarak doktor çağırmayı gerekirir. Vakit gece yarısı da olsa doktoru çağırmalıdır.

Gerçekten de bu krizlerin 9/10’u iki üç saat içinde kendiliğinden geçerse de (hastanın öksürerek rahatlaması ve soluk alış verişinin düzelmesi) 1/10’unda geçmez ve “ağır astım” durumunu meydana getirir. Bu sıkışma durumu çoğunlukla basit bir kriz gibi başlar. Ancak saatler geçtikçe ağırlaşır. Hasta boğulma hissine karşı ümitsizce mücadele etmekten bitkin düşer. Ter içinde kalır, rengi maviye çalar ve göğüs sıkışarak soluk almaya zorlanır. Acil tedavi uygulanmazsa şiddetli sıkışma devam eder ve kalp yetmezliği belirtileri çıkabilir. Son olarak şunu da bilmek gerekir ki bir astim krizi hafifleyerek kendi kendine geçse bile geçikmeksizin doktor kontrolüne alınmalıdır. Yoksa krizler geceler boyu tekrarlayarak “astım atağı meydana getirir. Hastayı bitkin bırakır ve ağır bir akciğer enfeksiyonu tehlikesi yaratabilir.
Özet olarak: Demek oluyor ki en hafif durumlarda bile astim krizi tibbî bir vaka olup, nerede bulunulursa bulunulsun kesinlikle bir doktorun müdahalesini gerektirir.


Yapılması gerekenler:
●Doktor gelene kadar herhangi bir müdahale yapılmamalıdır. Hastanın sırtına birkaç yastık konularak yatağında rahatça oturması sağlanmalıdır, çünkü olaya ancak oturma pozisyonunda tahammül gösterebilir
●Hastaya, bunun bir kalp krizi olmadığı, geçici bir rahatsızlık olduğu anlatılarak sakinleştirilmelidir.
●Hastayı teskin ederek doktorun gelmesini beklemelidir.
Tedavisi: Hastane tedavisi öncelikle tedavinin seyrini kontrol etmek (özellikle ağır durumlarda), sonra da hastalığın gerçek nedenini bulmak için gerekli görülebilir. Gerçekten de bir astım krizinde daima yolaçıcı nedeni araştırmak gerekir.
Ortada dört olasılık bulunabilir: Alerji (çiçek, yemek veya ilaç alerjisi olabilir), enfeksiyon, hava kirliliği, psikomotör şoklar..Görülüyor ki teşhis oldukça güçtür. Ancak her durumda kesin olan şudur ki hastalığın tedavisi vardır ve ilaçları özellikle etkilidir.