Kırık Çıkık ve Burkulmaların Sebepleri Belirtileri Tedavisi

Çıkık ve Burkulmalar: Basit burkulmalarda eklem bağları sadece zorlanır, kötü burkulmalarda ise yırtılır. Çıkıklarda kemikler oynayarak yerlerinden kayar.
Burkulmalar: Özellikle ayak bileğinde, bazen de bilekte dirsekte veya dizde olabilir.
Belirtileri: Kaza sırasında (düşme, yanlış adım, tatil veya spor kazaları). insan önce şiddetli bir acı duyar. Bu acı çoğu zaman hızla azalır ve eklem yavaş yavaş hareket etmeye başlar.
Ayak bileği burkulması: Burkulma basitse, birkaç gün boyunca günde 2 ila 3 kez pomat sürünüz, ayağı
fazla sıkmadan sarmakta yararlı olur. Sargının, ayağı, bacağın eksenine göre dik açıda tutmasına dikkat edilmelidir. Yürümenin sakıncası yoktur. fakat yürürken dikkat edilmelidir. Olası bir çıkık veya küçük bir çatlak olup olmadığını anlamak için röntgen çektirilmesi yararlı olur.
Çıkıklar ve Belirtileri: Bunlar kemiklerin eklem yerlerinden kaymasıyla oluşan burkulmalardır.
– Hareket edememek.
– Daha çok eklem yerinde şiddetli bir acı duymak
– Acılı bölgede sağlam tarafa göre şekil bozuklukları (şişme, morarma vs.) olması.
Bazı durumlarda organın anormal duruşudur.

Yapılacak hareketler: Kırıktan da acil bir durum olan çıkık çok çabuk yerine konması gerekir. Kazaya uğrayan eklem hareket ettirilmez. Böylece ağrı şoku yapabilecek hareketler önlenmiş olur.Omuz çıkığı: Çok sık görülen bir olaydır (spor kazalarında ) Gözle görülen bir deformasyon (şekil bozukluğu) olur, humerusun (kol kemiği) başı köprücük kemiğinin altına girer. Omuzun normale göre ufaldığı farkedilir; kol vücuttan ayrılır.

Yapılacak hareketler; – Bir tampon yardımıyla, kol ve göğüs arasını açık tutmak. Kolu önden veya arkadan bir eşarpla sağlam omuzdan destek alarak bağlamak gereklidir. Çene kemiğinin çıkması:Çene kemiğinin çıkması bazen kaza olmadan, aşırı bir esneme hareketi sonucunda olabilir. İnsanın ağzı ağrılı ve göze hoş gelmeyen bir şekilde açık kalır.

Yapılacak hareketler: Bu gibi kazalarda bazı doktorlar herkesin becerebileceği bir yol önerirler: “kurtarıcı” her iki baş parmağını da çenesi çıkan kişinin ağzına sokarak, mümkün olduğu kadar derine, azı dişlerine dayar; diğer parmaklarını da çenenin her iki tarafına yapıştırır. Parmaklar iyi bastırılmalı ve çene kemiğinin arka kısmı çöktürülerek çene kaldırılmalıdır. Eğer teknik iyi uygulanırsa, alt çene sesli bir şekilde yerine oturur; bu arada dilini ısırmamaya dikkat etmelidir. Bu özel teknik ancak doktorun kolay bulunmadığı bir yerde, ya da hastanın hastaneye naklinin güç olduğu durumlarda uygulanmalıdır. Her durumda, en doğrusu kişiyi bir konsültasyondan geçirmektir.