‘Mask’
Çizgi filmlerde, karikatür çizimlerinde, film sahnelerinde, evlerde hatta cafe dekorasyonlarında dahi görmeye alıştığımız maskların tarihi aslında çok eskilere dayanır. Bilinen ilk örnekleri, yaklaşık otuz bin yıl öncesinde, Kuzey Afrika’daki mağaralarda, duvar çizimleri şeklinde karşımıza çıkar. Tarih öncesi çağlardan beri tiyatro oyunlarında, dini törenlerde, cenazelerde, kutlamalarda çeşitli anlamlar yüklenerek toplumlarda farklı adlarla yerlerini almışlardır. Eskimolar, av öncesi yaptıkları törenlerde farklı modellerde masklar takarak avın bereketli geçmesini dilerken, şamanlar tedavi ederken taktıkları masklarla, şifa vereceğine inanırlardı. 19. Yüzyılın sonlarında masklar Hristiyan toplumlarla etkileşime geçmiş ve bu etkileşimin sonucundan Hristiyan toplumun baskısı ile masklar yasaklanmıştır. Günümüzde hala karton, kumaş, deri, plastik gibi maddelerden yapılmaya devam eden masklar, sadece dekorasyon veya bir etkinlik için değil, yüzü gizlemek, yüzü korumak ya da takıldığı formun kişiliğine bürünmek gibi çok çeşitli amaçlarla kullanılır.
Simgesel mask yüzler ilk kullanım amaçları dışında, Venedik Karnavalı’nda hala geleneksel olarak kullanılarak farklı ülkelerden pek çok turistin ülkeye çekilmesini sağlarken çok keyifli fotoğrafların çekilmesine katkıda bulunur. Roma’da Commedia dell’Arte adlı bir tiyatro oyunundan sonra ün kazandığı düşünülen bu masklar İtalyanlar için ulusal bir mirastır. Ülkenin onur kaynaklarından biri olarak görülen bu formlar günümüzde, şamanistik inancın dışına çıkmış, folklorik gösteri biçimlerine dönüşmüşlerdir.