Göz Önündeki Lekeler Neden Çıkar, Göz Önünde Çıkan Lekelerin Sebepleri Tedavisi

Göz Önündeki Lekeler: Göz önünde oluşan lekeler 1- gözün saydam sıvısındaki yabancı maddeler, 2.Herpesin bıraktığı iz ya da 3- göz damarlarındaki bozukluktan kaynaklanır. Doktorlar görüş alanında oluşan lekelere skotom derler (yunancadan: skotos karanlık). Bu lekeler görünüp kaybolmaları ya da sürekli olmalarına göre iki şekilde incelenir.
Görünüp Kaybolan Lekeler: Bunlar parlak noktafar veya zikzak çizen renkli şekiller görünümünde olabilir. Bazen parlaklıkları gözün bir kısmını veya tamamını maskeleyebilir. Genellikle çok çabuk görünüp kaybolan bu ışıklı skotomlar bazı durumlarda birkaç dakika boyunca müthiş hareketli olarak göz önünde kalırlar: bazen yerlerinde oynar, bazen de şekil ve renk değiştirirler.
Nedenleri Sebepleri: Bu lekeler her zaman atardamar dolaşımından kaynaklanır ve gözün dibine kadar uzanan ince damarlardaki organik veya fonksiyonel düzensizliklerden ileri gelir. Bu damarlardan birinde bir dolaşım duraklaması olduğu an leke belirir, nedeni ya bir spazmın ışık alanını kısması ya da damar çeperinde daralma olmasıdır. Parasempatik sistem bu kan azalmasına kuvvetli bir tepki göstererek damarı genişletir, fakat bu kez genişleme fazla olur.

Işıklı görüntülerde damar daralmasının genişlemeden çok daha etkili olduğu sanılmaktadır. Işıklı skotomlarin damarların kalınlığını azaltan veya çeperlerini tahrip eden bir takım hastalıklarda görüldüğünü tahmin etmek zor değildir. Bunların başında, damarların çeperlerinde değişiklik yaparak daralmalara neden olan damar
sertliği bulunur. Eğer stokomdan yakıniyorsanız her şeyden önce bu hastalığa dikkat etmeniz (özellikle 40 yaşını geçmişseniz) ve kanınızdaki yağ miktarını ölçtürmeniz gereklidir (kolesterol, lipid, trigliserid). Bununla birlikte şeker hastalığı kanda ürenin çoğalması veya hipertansiyorda sözkonusu olabilir. Fakat özellikle 40 yaşına gelmemiş kişilerde aşırı tütün veya kahve alışkanlığı da akla getirilmelidir. Bu yaşlarda görülen skotomlar da sempatik veya parasempatik sistemin bozukluğuna bağlı olabilirler vegatitif denen bu iki sinir sistemi birbirini genellikle çok iyi dengeleyerek kılcal damarların kalınlığını ayarlarlar. Ancak, iki sistem arasında denge bozulduğu zaman (nöro vegetatif distoni), ince damarlar bu dengesizlikten etkilenerek retina düzeyinde parlak skotomların belirmesine neden olurlar.

Migreni Haber Veren Skotomlar: Genellikle tek ve hep aynı tarafta görülürler. Periyodik olarak aynı dolaşım bölgesinde olan yerleşik bir nörovegetatif distoni sözkonusudur. Sempatik sistemin fazla çalışması nedeniyle göz damarlarında daralma olur ve her seferinde aynı şekil ve renk özellikleriyle tekrarlanan skotomlar görülür. Tepki olarak, bu spazmin ardından damar genişler ve migren oluşur. Migreni haber veren skotomlarin çok karakteristik özellikleri vardır.
Sürekli Çıkan Lekeler: Genellikle çok küçük boyutlarda olup yerleri hep aynıdır. Bununla birlikte görüş alanının 1/3’i, yarısını ve hatta büyük kısmını kapsayan geniş boyutlu lekeler de vardır. Bunlar, gerek retinanın ağır bir göz hastalığına bağlı olarak kısmen veya temelli bozulması, gerek kornea üzerinde geçmeyen yara izlerinden kaynaklanırlar (yanık, herpes).

Küçük boyutlarda olan sürekli lekeler saydam tabaka üzerinde “yüzen” cisimlere benzerler. Bunlar gözün iç bölgesinde bulunan yüzeysel hücrelerdir. Bu hücreler derisindeki saç kepekler gibi yerlerinden ayrılırlar ve gözün saydam tabakası içinde kalırlar.. (göz çukurunur billur arkasındaki kısmını dolduran yapışkan sıvı). Bu lekeler kıvrımlı lif şeklinde olup küçük hücrelerin birleşmesinden oluşur, çizgi veya yumak halinde olabilirler. Renkleri griye çalan bu görüntüler özellikle çok aydınlık bir fona bakıldığında görülür, geri kalanında ise göze çarpmazlar. Sabit olmalarına rağmen hiçbir zaman görüşü bozucu etki yapmazlar, bu yüzden de merak edecek birşey yoktur.
Dikkat: Göz önündeki lekeler önemli olmayabilir, fakat genellikle bir bozukluk ve hastalığın sonucudurlar. Devamlı ya da sık sık görülen lekeler karşısında, nedenleri bir an önce belirlemek ve tedavi olabilmek için geç kalmadan bir doktora başvurulmalıdır.