Ağrı Kesici İlaçlar

  • 25 Ekim 2022
  • Ağrı Kesici İlaçlar için yorumlar kapalı
  • 419 kez görüntülendi.
Ağrı Kesici İlaçlar

Ağrı Kesici İlaçlar: Ağrı kesicileri, morfinli ve morfinsiz olmak üzere 2 ana gruba ayırabiliriz. Birinci grupta, morfini direk olarak, ya da morfinden türemiş uyuşturucuları içeren ilaçları, ikinci, grupta ise içinde morfin bulunmayan ama, ağrı kesici olarak kullanılan ilaçları sayabiliriz. Ağrı kesici olarak kullanılan ve iki grupta topladığımız bu ilâçların tıpta kullanılan adı “analjezik” ilâçlardır. Morfinli İlaçlar Bu ilaçların tanımlanmasında kullanılan şu iki sözcük, bize bu ilaçlar hakkında kesin bir fikir verecektir: “zehirlilik” ve “alışkanlık”. Çok zorunlu olmadıkça, ve ölümle sonuçlanabilmesi sözkonusu olmayan hastalıklarda, doktorların bile kullanmaktan kaçındıkları morfinli ağrı kesiciler, diğer uyuşturucular gibi alışkanlık ve bağımlılık yapabilmektedir. Bunun kesin kanıtı olarak da uyuşturucu kullanan (esrar, eroin v.b) gençlerin, başlangıçta ve sonuçta bu ilaçlara başvurduklarını gözlemek yeterlidir. Yani, uyuşturucu alışkanlığı morfinli ilaç kullanımıyla başlayacağı gibi, alışkanlık edinildikten sonra, nöbet ya da “mal” (esrar, eroin, L.S.D v.b) bulamama halinde, her zaman bir çözüm yolu olarak kabul edilmiştir. Özellikle günümüzde, uluslararası bir sorun haline gelen uyuşturucu madde tutkunluğu nedeniyle bu ilaçların satılması ve kullanılması kesin bir denetimi zorunlu kılmaktadır.

Çünkü bu ilaçlar, diğer uyuşturucular gibi psişik ve fiziksel olarak insanda birtakım istenmeyen değişimlere neden olurlar. (Örneğin ilacın kesilmesi halinde, bağımlılık nöbetleri gibi).Morfinin yanı sıra, psişik etkisi morfine oranla daha az olan ve insanları hayal alemine daldıran nalorphine, pentozorin ve morfinden çok daha etkili olan butorphanol, buprémorphine gibi ilaçlar da vardır.

Morfinsiz ağrı kesiciler: Bu tür ilaçlar uyuşturucu madde tutkunluğu yapmadan ağrı kesen ve ateş düşüren ilaçlardır. Ateş düsürücüler arasında (Parasetamol, hénacétine) gibi ilaçları sayabiliriz. 1897’den beri bilinen aminophénazone, tek başına pyramidon veya amidopyrine gibi spazm çözücü, sedatif ve hipnotik ilaçlarla beraber olarak satılır. Bu ilaçların, beyaz hücrelere etkisi vardır, kloromfenikol sülfamit ve bazı sara ilaçlarıyla birlikte alınmasından kaçınılmalıdır. Böbrek hastalıklarında damardan yapılan noramidopyrin krizin kolayca geçmesini sağlar. Ateş düşürücüler arasında en bilineni aspirindir. Fakat mideye zararlı olduğu saptanmıştır.

Ateş düşürmeden, yani doğrudan ağrı kesiciler “amino -4-qui-no-leine” deriveleridir, fakat bu tür ilaçların böbrekler üzerinde yan etkileri vardır. Yapılan tüm araştırmalar sonucu, gerek morfinli, gerekse morfinsiz ağrı kesicilerin zorunlu olmadıkça kullanılmalarının sakıncalı olduğu saptanmıştır. En büyük neden de, vücut metabolizmasının bu tür ilaçlara karşı bağışıklık kazanmasıdır. Sonuç olarak, insan vücudunun bu ilaçlara gerek duyduğu zamanlarda, metabolizmanın bağışıklığından dolayı, tedavinin istenilen sonucu vermemesi söz konusu olabilmektedir.